4 Aralık 2010 Cumartesi

İstanbul'un en güzel lokomotifi!


Bir binayı ya da eşyayı güzel yapan onun geçmişiymiş meğer. Yeni olan güzel ama seyre değer değilmiş. Martıların her gün ibadet ettiği, şehrin en güzel yapılarından biri öylesine kibrit gibi yanabilirmiş. Kültür başkentine gerekli olanlar plazalarmış çünkü.

Demir, çelik, soğuk, para ve gösteriş kokulu, zevksiz, hantal konut projeleriymiş. Yaşam, kibrit kutularına doluşup başkalarına marka çantalarını göstermekten ibaretmiş. Aşk, duygu, zerafet yoksunu, kirli, deli, çirkin bir kent olabilirmiş güzelim İstanbul. Altını köstebek gibi kazıp, üstüne beton dökebilirlermiş.


Hayret bu nasıl düşmüş, belki de kabusmuş. Tiksinerek uyanmışım ve aslında Haydarpaşa Garı hiç yanmamış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder