24 Aralık 2012 Pazartesi

Bol yağmurlu bir doğum günü hikayesi!

Ne zamandır hayalim PS3! Karşısına oturup God of War patlatmak ya da Fahrenheit ekibiyle karanlık dramalarda dolaşmak. Sevgili ablam Zuzu'yu bu işe ikna etmek zor hatta imkansızdı. LCD'yi ele geçireceğimden ya da PS3'ün karşısında kendini salmış bir amerikan obezine dönüşeceğimden korkuyordu galiba:)

Neyse yılın en şımartılma potansiyeli yüksek günü, doğum günüme yaklaşırken ablam ve sevgilim mıstık hediyelerini erken vermek istediklerini söylediler. Cumartesi akşamı siyah bir mont (ki kendisi baya güzel) elime tutuşturuldu ve başımın üzerindeki PS3 formundaki düşünce balonları birer birer patladı.

Yarı buruk aşağı kata indim. Beni kolumdan tuttugu gibi mutfağa soktu bu ikili. Masanın üzerinde üstü kapalı kutu benzeri şeyler. İçimden bir ses PS3 mü dedi. Ama başka bir şey çıkma ihtimaline karşı ayıp olmasın diye söylemedim.

Örtüyü kaldırdım. PS3 familyasıyla masada duruyor. Bakın şu şekilde:) Nasıl pure bir mutluluk anlatamam. Sevinçten geriye zıplamışım.


Pazar günü koşa koşa Cevahir'e gidip God of War ve Heavy Rain aldık. Heavy Rain, efsane oyun Fahrenheit/Indigo Prophecy oyununun tasarımcılarının 2. harikası. Sokaklarda terör estiren, çocuk katili Origami Killer'ın peşinde güzel bir hikaye anlatıyor. Eve gelip oynamaya başladım. Nasıl karanlık, dramatik ve interaktif bir serüven.


İki katlı güzel bir müstakil evde başlıyor hikaye. Karakterimize duş yaptırıyoruz, tıraş olmasına yardımcı oluyoruz, hatta çiş yaptırıyoruz. Sonra karısı ve iki oğluyla tanışıyoruz. Aman ne güzel aile saadeti, simcity huzuru derken AVM'ye adım atınca tüm oyun değişiyor. Bu bizim zavallı baba hem balon alıp oğlumu eğlicem hem de göz kulak olucam diye derbeder olurken, çocuk gözden kayboluyor. O sosyo fobik, kalabalık ortamda kırmızı balonlu çocuğu bir buluyoruz, bir kaybediyoruz, kabus gibi.


AVM çıkışında çocuğu gördüğümüzde ise felaket geliyorum diyor. Çocuk babasına koşarken arabanın altında kalıyor. Kırmızı balon gökyüzüne süzülürken biz aile faciasının ortasında kalakalıyoruz.


Oyun 2 yıl sonra ibaresiyle yeniden başladığında, karısından boşanmış, o güzelim evden eski bir öğrenci evine düşmüş hikayenin babasını görüyoruz. Tek çocuğunu olabildiğince yaşadıkları travmadan uzakta tutarak desteklemeye çalışıyor. Ancak kendisi de psikolojik açıdan çok iyi durumda değil. Büyük bir vicdan azabı yaşıyor, beraberinde hafıza kopuşları.


Bu kopuşlardan birinde oyun parkında tek çocuğunu da kaybedince olay emniyete taşınıyor ve Origami Katili'nin yörüngesine giriyoruz. Gerçeğe çok yakın, zekice detaylarla süslenmiş Heavy Rain'i yaratıcı oyunları sevenlere tavsiye ediyorum. Takın PS3'e, kaptırın kendinizi, tabi yağmurlu bir günde...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder