31 Mayıs 2012 Perşembe

Korkuluk!


Korku filmlerini seven ama son yıllarda Halka dışında iyi bir film üretilmediğini düşünen biri olarak başlarda mesafeli yaklaştığım American Horror Story'nin iyi bir korku dizisi olduğunu düşünüyorum. Nip Tuck'ın yaratıcıları tarafından hazırlanan dizide, Los Angeles'ta eski bir eve taşınan bir ailenin başından geçenlerin anlatıldığı dizinin konusu son derece klişe. Ama senaryo, kurgu, evin eski kiracılarının zaman geçişleriyle anlatıldığı hikayeleri diziyi bambaşka bir hale sokuyor.


Dizinin jeneriğiyle başlayan rahatsız edici ve tekinsiz atmosfer elli dakika boyunca sürüyor. İzlediğimiz tipik bir korku filminde hikayenin belkemiğini oluşturan tehdit ya da kötü güç bu dizide bir tane değil hatta çok fazla. Bu nedenle kendinizi emniyette hissettiğiniz bir dakika bile olmuyor. Her an geçmişten gelen travmatik bir öykünün karşınıza dikilme riski var.

Dizinin her bölümü, kült bir korku ya da gerilim filmine gönderme yapıyor. shining, rosemary'nin bebeği, funny games ve halloween şimdiye kadar farkettiklerim arasında. Bu arada evin hizmetçisi için ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Geçmişte kocasıyla yakaladığı için evin sahibesi tarafından vurularak öldürülen kadın, tek gözüne perde inmiş yaşlı hizmetçi Moira olarak hala görevini sürdürüyor. Kadınlara yaşlı haliyle görülen hizmetçi, erkeklere ise fotoğraftaki haliyle görülüyor. Genç, kızıl saçlı, beyaz tenli, seksi bir femme fatale...


Grotesk, farklı ve tehditkar korku hikayelerini seven herkes American Horror Story'i sevecek, en az benim kadar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder