1 Haziran 2012 Cuma

Aşkın içindeki "an"lar


Sadece Hong Kong'lu yönetmen Wong Kar Wai'nin filmi olduğu bilgisini vermek istiyorum. Bunun dışında hangi yıl çekildiği, kimlerin oynadığı, hangi ödülleri kazandığı gibi ayrıntılar filmin naifliğini bozar, aşka küfreder gibi geliyor.


Hani bazı filmler vardır o an çarpmaz ama tortusu kalır. Bu filmi izledikten sonra şeker gibi bir tortu kalır boğazınızda. Ambalajını çıkartıp ağzınıza attığınızda yavaş yavaş eriyen, kırmızı ve turuncu tadında bir şeker gibi.


Az konuşup çok şey anlatır "in the mood for love". Bir müziğin içine işlenmiş, her biri fotoğraf kalitesinde yavaş yavaş akan görüntülerle aşk yavaş yavaş boğazınızdan kalbinize iner. Uzak Doğu'nun boğucu, sıcak ve kırmızı sokaklarında yaşanan bir yasak aşkı ağıt gibi söyler kulağınıza. Duyarsınız, kendi sokaklarınızda o aşkı ararsınız, her gördüğünüz yüzü o karakterlere benzetirsiniz.


Kadınla adamın arasında küçük dokunuşlarla yaşanan "an'lara tanık olur, kendi anlarınızı ve anılarınızı özlersiniz. Filmin müziği benzersizdir hatta müziğin bir hikayeyi var ediş tecrübesidir. Keman yavaş yavaş beliren bir lekeye dönüşür, tek başına anlatır tüm öyküyü. Döner, dönüşür, kıvranır, sancır, ağlar. Her birini vücudunuzda hissedersiniz. Keman aşkı doğurur ve öldürür.


Bir hayata bedellenen aşka dair sırlar duvardaki bir deliğin içine fısıldanır, yağmur yağar, zaman donar. Fısıldanan o sözler gecede asılı kalır. Bir kadın ve erkek onları asıldıkları yerden toplar, dinler ve yerine koyar. Başkaları da dinlesin ve yaşayabilsin diye. Kırmızı renginde, şeker tadında...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder