23 Temmuz 2010 Cuma

Moda geçer, stil kalır!

1883 yılında doğar Gabriel Coco Chanel. Yaşam hikayesi oldukça ilginçtir. Yetimhanede büyür. (Burda giyilen tek tip üniformaların izlerine, ilerleyen yıllarda yarattığı koleksiyonlarda sık sık rastlanacaktır.)


Yetimhaneden kaçar, barlarda şarkı söyler. Bu sırada bir subayla tanışır ve onun metresi olur. Sevgilisi ona oyalanması için bir şapka dükkanı açar.

Coco Chanel, bu dükkanı yaratıcılığı, stil anlayışıyla ve hırsıyla dünya devi bir modaevine dönüştürür.

Coco Chanel, özgün, şık, yenilikçi bir kadındır. Trendleri takip etmez, trend yaratır. Bronz tenle gezerek, Avrupa'da nerdeyse kutsal sayılan beyaz tenliliğe, pantolon giyip sigara içerek erkek egemen anlayışa karşı çıkmıştır.

Renkli kıyafetlerden hoşlanmaz. Kova burcudur. Hayat kadınlarına özgü kırmızı ruj sürmekten çekinmez. Hiç kadın arkadaşı olmamıştır. Beyaz çiçeklere, özellikle kamelyaya çok düşkündür.

İlk defilesi ayın 5'inde yapıldığı ve ertesi gün kapak olduğu için "5" rakamını uğurlu kabul eder. Defileler hep aynı tarihte yapılır. Ünlü parfümü "Chanel no 5" de bunu temsil eder.

Coco Chanel, tarzıyla olduğu kadar sözleriyle de ünlüdür:
"Moda geçer, stil kalır."
"Parfüm, öpülmek istediğiniz yerlere sürülür."
"Sadelik, gerçek zerafetin ana düşüncesidir."
"Mutluluk bir tuzaktır."
"Parfüm bir kadının vazgeçilmez aksesuarıdır. birisi yanından uzaklaştığında, hatta yaşamından gittiğinde, ardında bırakabileceği en önemli izdir."
"Renk, siyah olduğu sürece sorun yok!"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder