30 Ağustos 2010 Pazartesi

Aşk hep mi zamansızdır?

Vesikalı Yarim, senaryosunu Safa Önal’ın yazdığı, yönetmenliğini Lütfü Akad’ın üstlendiği Türk sinemasının en nitelikli melodramlarından biridir. 1968 yılında çekilen siyah-beyaz film, manav Halil'le Şen Saz Gazinosu dilberi Sabiha'nın imkansız aşkını anlatır.

Vesikalı Yarim, Türk sinemasında defalarca işlenen bir temayı ele alır. Ama onun başarısı, hikaye anlatmadaki yalınlığında, diyaloglarındaki doğallığında ortaya çıkar. Bir de tabi ki seçtiği müziklerde…

Filmde anlatılan yasak aşk hikayesini, uzun İstanbul planları böler. Lütfü Akad, hikaye boyunca yansıttığı gerçekçi tavrı burada da kaybetmez. Beyoğlu’nun arka sokakları, Kocamustafapaşa’nın çirkin kagir evleri, İstanbul’un keşmekeşi siyah beyaz aşkın duygusunu güçlendirir.

Film, altmışlı yılların yaşantısını ve eğlence geleneğini büyük başarıyla yansıtır. Mekanlar, insanlar, giysiler ve konuşmalar benzersizdir.

Filmi özetleyen, en vurucu cümle Sabiha’dan gelir. Atlattıkları onca fırtınadan yorgun düşmüş, ümidini kaybetmiş şekilde Halil’e bakarak şöyle der:
“Sevgi de yetmiyormuş, çok eskiden rastlaşacaktık!”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder