29 Haziran 2010 Salı

Gel tanışalım önce, ben kısaca FD!

Kendimi durdurduğum, susturduğum zamanlar var. Her şeyi nadasa bırakıp, uzaktan izlediğim. Bir de kendime yasakladıklarım var. İlkyardım dolabı gibi kafamda bir yerde öylece duruyor. Üzerinde kocaman bir çarpı işareti var. Hatırlamaktan kaçtığım, merhaba diyemediklerim kişiler değil aslında, zamanlar.

Zamanları özlüyorum, feridun şarkılarının eşlik ettiği zamanları. Aradıklarımı, bulamadıklarımı, acıdıklarımı, acıttıklarımı, bıraktıklarımı, beni ben yapan her şeyi. En çok da "zamandaki kendimi". Zamandaki beni kim tanıyabilir, geçmişi kim anlayabilir? O yüzden size ondan ve kısa kısa o güzel şarkılarından bahsetmeliyim:

"Buralar soğuk siyah çirkin karanlık
Yani gelme
Seviştiğimiz gecelerde kal
Bize benzeme"

"İçimden şehirler geçiyor
Her durakta duruyor inmiyorsun"

"Dört yanım hasret
Unutulmuş bir ada gibiyim
Açıklarımda batmış yüzbinlerce gemi
Limanım yorgun yastan"

"Yine kış gelecek üşüyeceksin
Benden uzakta neler düşüneceksin
Üşüyorum ellerin yok
Gittin gideli bir tek düşüm yok"

"Yorgun uykunun rüyası yetmez
Beni sen öldür bu gece bu sancı bitmez
Aşka yazılan her yalan gerçek
Aşk eskir eskiye dönmez"

"Bir gün kabalık edersem
Habersiz çekip gidersem
Yalnızlığım sana emanet"

"Bana hüzün yapma bu gece gelemem
Bu gece bu kent benden tenha çekemem
Dumanlarım boğuyor ruhumun odalarını
Uyumak istiyorum bırak soruları"

"Sen ne güzel güldün solmuyordun
hem çok seviyordun hem beni yormuyordun"

"Gün gelir de bir gün durulur muyum
Sorular sormaktan yorulur muyum
Eski yalanlarla avunur muyum"

"Aradığım bulunmayan haykırdığım duyulmayan
Sen asla dün olmayan bir yaşanmamış an"

"Ararsam bulurum sandım
Bulunca durulurum
Durulmuyor denizim"

FD

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder